Hava durumu hergün; bir önceki günü aradır durumda gidiyor..
Arıların çalışmasına müsaade etmediği gibi bizim şerbet vermemiz de mümkün olmuyor..
Öğleden sonra kovanlara şerbet takviyesi yapmak istedim ama 8 kovana vermiştim ki yağmur bindirdi..Sis ortalığı kapladı..
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını hava koşullarının olumsuzluğundan dolayı kutlayamadık.. Bayram çocuklarımaza ve Ulusumuza kutlu olsun..
Bugün bütün kovanlarımı şerbetleme olağını buldum...
Arılar tüm olumsuzluklara karşı topyekün direnmekteler..
4 çerçevelik iki ayrı ruşet şurupluklara dalak dikmeye başlamışlardı..
Hemen birer tane şişmiş petek ilave ettim....
Yurt genelindeki yağışlı ve soğuk hava bölgemizide etkilemeye devam ediyor..
Fırsat buldukça arıları gözlemlemeye çalışıyorum..
Dün büyük üstat Mehmet'in arılarını kontrol ettik..
Kışın kovanın biri şurupluğa dalak atmış ve yavrulamış..
Bu kovanda asıl ilginç olan kapalı yavruların üzerindeki sırların renginin turuncuya yakın olması..
Üstat da bu durumu oldukça ilginç bulduğunu belirtti.. Taflanlar yeni açmaya başladılar ama arılar nektar ve poleninden henüz yararlanamadılar...
Bizde koyu şuruplamaya devam ediyoruz..
Yılın ilk şerbetlemesini bugün yaptım.. Havaların biraz daha soğuğacağını duyunca , durumu kritik olanlara kovan içinde kayık şerbetliklerle ilk şerbeti verdim.. Bu soğuk ve yağışlı havalarda kek olsa çok daha iyi olurdu ama 50 kg şekerden yaptırdığım kek bitmek üzere.. 15 kg kadar kek kaldı.. Kalan keki ana kutularında kullanmayı düşünüyorum.. İlk şerbetleme olduğu için şerbetliklerin yarısını doldurdum.
Bu gün altı çerçevelik ruşeti normal kovana aktardım.. Ruşette dört çerçeve kapalı, bir çerçeve larva ve 1 çerçevede ise yeni yumurta atılmaya başlanmıştı. Arılar sıkışmış ana memesi dikmeye başlamışlardı..
Ruşeti aktardığım kovanın tabanına olimpiyatların simgesini benzeyen beş delik açarak elek teli ile kapattım..
Bahar havasını yakalayınca kovanlarımın tamamını kontrol ettim.. Kayıpsız bahara ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorum.. Balı az olanlara kek verdim.. Önümüzdeki maçlara bakıyorum.. Bu sene sezona ön hazırlık sürecimiz kısa olarak gireceğiz.. Yurtdışı takviye almadan mevcut kadro ile maçlara çıkacağız.. Takım ruhu içinde hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için çalışacağız..
Karakızanlarımdan umutluyum...
Uzun süren yağışlı ve soğuk havanın ardından bugün bazı kovanlarımı gözlemledim..
Büyük üstat ile birlikte yaptırdığımız keklerden kovanlara vermeye başladık..
Evet arı dostları, arılar bugün hava bulutlu olmasına rağmen yine çalışmayı sürdürdüler..
Bu yıl ilk defa kovanlarda nemim önlenmesi için alttan havalandırma denemesi yaptım..
Büyük kovanlara ( 2 adet kovana) resimdeki gibi 10x15 cm ölçülerinde delikler açtım..delikleri alüminyum elek teli ile kapattım..
Uzun bir aradan sonra selamlar arı dostları..
Yağışlı geçen ekim ayından sonra, kasım ayı bizlere yazı aratmadı desem abartmış olmam..
Arılarla bu süre içinde yapılması gerekenleri ( varoaya karşı ilaçlama, fazla çerçeveleri alarak sıkıştırma, şerbetleme, üzerlerini branda ile kapatma v.b.) yaptım..
Yani yavaş yavaş kış moduna girmeye başladık ama arılar güzel havaları görünce yavrulama faaliyetlerini hızlandırdı..
Eylül ayı arıcılık bakımından pek hayırlı geçmedi..
Eylül başı ile birlikte çiçekler açmaya başladılar..
Arılar erken bahar gibi canlandı..
Çiçeklerden polen, incir ve üzümden bal gelmeye başlamıştı ki her yılki konuklarımız geldiler..
Evet o sevimli kuşlar: arı kuşları..
Bir ay boyunca arılıklara çadır kurdular, bir daha gitmediler eylül sonuna kadar..
Bu arada kovanlar oldukça tarlacı arı kayıbı verdi..
Yeni çıkan anaların bir çoğu çiftleşmeye çıkamadılar..
Çıkanlarda dönemedi ..
Son üç gündür arı kuşlarının sesleri azaldı..
Bunu fırsat bilen bakire analar çiftleşme uçuşlarına çıktılar..
Çiftleşme uçuşundan dönen bir ana arı...
Bu da F16 kafkas ana...
Mubarek hayvan Kafkas değil sanki İtalyan... Bu arada eylül ayı boyunca varoaya karşı organik ve inorganik savaş verilmiştir..
Videoyu izliyemiyoruz...
Resimlerle olayı görelim..
Bu gün bir kovanımın önünde eşek arısı ile bal arısının savaşın görüntüledim..
Ama blogger görüntüleri yayınlamıyor galiba..
Yayınlanması umutu ile sizlerle paylaşıyorum videoyu..
Evet arı dostları..
On beş gün önce yaptığım transferlerden doğan 4 adet F16 kafkas analar uçuşa hazır ..
Bugün öğle saatlerine doğru arılık karıştı..
Arılar yağma yapar gibi çılgınca geziniyorlardı..
Çevreyi gözlediğimde bir fındık dalına arıların toplandığını gördümm..
Oğul gelmişti, ama arılar dağınık bir durumdaydılar..
Daha sonra dalın değişik yerlerinde toplandılar..
Oğulun sardığı dal oldukça kalın olduğundan, silkeleyip alamadım..
Ancak parça parça düşürüp ruşet kovana verdim..
Kimilerini boş dalaklara aldım..
Akşam kontrol ettiğimde ruşet içinde arılar birbirlerini öldürmüşlerdi..
Oğulda iki ana buldum..
Birini öldürdüm bende..
Bakalım yarın durumlar nasıl olur..
Larva transferi yaptığım F16 ana adaylarının 5 tanesini ruşet ve ana kutularına dağıttım bugün..
Birinci Kafkas ana adayı.. ruşet kovana verildi..
İkinci Kafkas ana adayı.. başka bir ruşete verildi..
Bu sene, şu zamana kadar kendi kullanımım için larfa transferi yapamadım...
İhtiyaçım olan anaları klasik yöntemle yetiştirdim..
Sadece Van'da çalışan bir arkadaş 2-3 ana istemişti onun için haziran ayı sonunda 4 transfer yapmıştım..
Yaklaşık 20 gün öncede Göreleli arıcı arkadaşım Emrah Karadeniz için 8 adet transfer yapmıştım.
Amaç; Emrah hem larva transferini uygulayarak öğrenecek, hemde benim kafkas ırkı arılarımdan damızlık analar edinecekti...
Memelerin bir kısmı kapandıktan sonra, Emrah emanetlerini aldı.
Şu an Kafkas kızları Görele'de dünyaya gelmiş durumdalar...
Emrah' yaptığım transfere ait memeler.. Aslında ana üretmek için uygun zaman değil ama bugün kendim için larva transferi yaptım..
Dün akşam 4 adet kuru larva transferi yapmıştım.
Hem arılar fincanları temizlesin , hem de tutan olursa,
memeleri bozar sulu transferde kullanırım diye..
Bugünkü gözlemlerimde 4 transferinde tuttuğunu gördüm..
Tutan memelerden bir tanesini bozdum..
Fındık bahçesinde ot temizlerken arı saldırısına uğradım..
Yerde sarıncalı yuvası ararken, yukardan geldi saldırı..
Başımdan sokuldum..
Millet doğada bal arısı bulurken, bizede eşek arısı düştü.. Şans işte..
Bugün beş kovanı sağdım..
Salı günü ise bir kovan sağımı yapmış yedi çerçeve bal almıştım...
Önce arkadaşım Temel'in bir kovanını sağdık..
Kıştan beş kovanı bahara çıkmış ama en güçlü üç kovanı çalınmıştı..
Bir kovanı ise ana yenilemişti..
İşte bu ana yenileyen kovanı bugün sağdık..
Ve sekiz çerçeve bal aldık..
Aşağıdaki resimdeki gibi ballar aşağıdan sırlanmıştı..
Bu Kafkas arısının özelliği olsa gerek..
Balı gören Temel, hocanın fıkrasındaki gibi güldü kıs kıs..(peşin para meselesi) Daha sonra benim arılığa geçtik..
Önce 7 nolu kovanı sağdık..
Bu kovana ikinci ballığı atmış ve şişmiş mum vermiştim..
İkinci ballıkta çok az bal vardı.. Ama birinci ballıktaki görüntü muhteşemdi...
Ve bu da bizi sevindirdi..
Kıs kıs gülme sırası bendeydi..
8 çerçeve balını aldım..
Dış çerçevelerde bal az olduğu için şimdilik bıraktım..
Başka bir çerçeve...
Saat iki gibi ana kutularını kontrol ettiğimde, çiftleşmeden dönen bir ananın kovana giremeden ota düştüğünü gördüm..
Bu sene ilk defa, geçen salı günü 4 adet larva transferi yaptım..
İlk denemede 3 adeti tutmuştu,
Çarşamba dünü tutmayanı aşladım..
Memelerin dördüde şu anda kapandı.
Cumartesi günü Şahinyuva köyüne götürdüğüm arıları gözlemlemeye gittim..
Arıları köye götüreli 4 hafta oldu..
Arılar ilk iki haftayı bekleme modunda geçirdikten sonra tam kapasite çalışmaya başlamışlardı...
Tabiki hava koşullarının izin verdiği kadar..
Maşallah yağmur yağmadığı gün yok, arıların bulunduğu bölgede..
Yöremizin en değerli balının, en büyük nektar kaynağı kestaneler açmaya başladılar..
Arılarımız şu an kestanenin poleninden yararlanıyorlar..
Ballı günleri özlemle bekliyoruz..