Kovanlarda yavrusuz günlerin gelmesini bekledim.
Yavrusuz olduğunu düşünüp işe başladım
Evde hazırlık yapıp arılığa gittim.
Hava kapalıydı arada bir az, az yağmur damlıyordu.
Bugün hava güneşli ve sıcaklık uygundu arılara gittim.
Uzun süreden beri havalar kapalı gidiyordu.
Dün gece yağmur yağınca bugünde hava açıldı.
Yaz ayları, sıcaktı, rüzgardı derken bir mevsimi de geride bıraktık, hızla sonbahara doğru gidiyoruz. Esen poyraz da olsa hava sıcak olduğundan her yeri kuruttu. Sıcaklardan ayçiçeği de kendine kalanını aldı, kurudu ve olgunlaştı.
Çevrede yeşil olanlar da var: İkinci ekim mısırlar epeyce boy aldı, ilerideki günlerde bizim çiçek tozu kaynağımız olacaklar.
Ülkemizde yaklaşık 30 yıldır bal arısının baş belası bir tür asalak olan varroayla savaşmak için değişik ilaçlar kullanıla geldiklerinden yakın yıllarda organik asitlerin kullanımı öne geçti. Organik asitlerin diğer sentetik asitlerden en belirgin özelliği bağışıklık kazandırmamasıdır. İki yıldır oksalik asitin şekerli suyla yapılan karışımını kullanıyordum, bu yıl aldığım aparatla gaz formunda olan şekliyle varroa mücadelesi yaptım. Oksalik asit uygulamasının gaz ve sıvı ılaçlaması için arıların gevşek salkımda olması istenen bir durumdur, hatta ilaçlama sonucu biraz da dışarıya çıkmalılar. Sıvı uygulamalarda zayıf kovanlada sorun çıkıyordu, gaz uygulamada bu sorunların daha azalacağını umuyorum. Delikten sokulan borunun kovan yan yüzeyine doğru duman verilip, daha geniş yayılmasını sağladım.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi ve Tekirdağ Arı Yetiştiricileri Birliği ortaklaşa düzenlediği; arılarda nosema araştırması için örnek malzemesi verildi.
Kış aylarında kovanlarla işimiz az olduğundan arıların kış ayrında daha az kayıp atlatmak için bazı düğzenlemeler yapmak gerekiyor.<
Havalar soğudukça arı davranışları değişmekte.
Bir haftadır hava epey soğuduğu için arılar ancak güneş açtığı anlarda, daha çokta öğlen saatlerinde dışarıya çıkıyorlar.
Öğlen saatlarinde arada bir çiçek tozu getiren arılar da görülebiliyor.
30 eylül 2012 pazar günü Arıcılık.gen.tr formundan bazı arkadaşlarla Yalavo Güney köyde toplandık.
Artık havalar soğuyunca yavaş yavaş kış konumuna girmek gerekiyor.
Bal hasadına başlayalı epey olmuştu.
Yalaması için koyduğum çerçevelere güçlü arılar az da olsa bal doldurmuşlar ama yeterli değil di.
Bu yıl kurak bir mevsim geçirdik yakın yerlere yağmur yağmasına rağmen bizde yaklaşık üç aydır yağmadı.
Bal özü yeterli olmayınca beklediğimiz ürünü alamadık.
Tarımda dönüm noktalarından birisi olan arpaların biçilmesidir.
Bunlar nelerdir onları açıklayayım:
Arpanın biçilmesi artık hasatın geldiğinin göstergesi.
Eskiden mayıs ayı ne haziran ortasına kadar köylünün gelirinin en kıt olduğu dönem olduğundan "yokla var arası" denir.
Eskilerin adlandırmasıyla "arpa orağı" aynı zamanda yaprak aşısı ( göz aşısının ) yapılması zamanıdır.
Arılar açısından petek kabartılmasının zirve yaptığı günlerdir, bundan sonra petek kabartma yavaşlar.
Hemen evin arkasındaki küçük bir tarladaki arpanın biçilmesi işlemi.
Buraya birkaç gün sonra ikinci ürün ekilir.
İki hafta öncesine kadar burası yemyeşildi, yağmurları yiyince birden sarardı ve olgunlaştı.
Arılar hızla petek kabartıyor.
Karaçalının petek kabartmasında büyük etkisi var.
Karaçalı açınca diğer çiçeklerde bol olduğundan petek kabartmayı hızlandırıyor
Bahar günlerinin ardından bal özü akımı veren bitkilerin açmasıyla kovanda bal biriktirilmeye başladı.
Bahar pek düzenli olmasa da, uygun olan şartlara ayak uyduran kovanlardan güçlenmeye başlayanlara ballıkları koyuyorum.
23 nisan sabahta gezerken mezarlık duvarında bir oğul buldum.
Bu kış iyi ayaz oldu ama bizde kar yağmadı.
Geçen hafta başında hava iyi ısınmıştı bahar gelmeye başlamıştı.
Hafta sonunda kabayel çıktı, her yeri dağıttı.
Isınan havanın ardından gelmeyi bekleyen bahar kapımızı çaldı.Isınmaın karşısında ağaçlar da çiçek açtı.
Eriklerin çiçekleri mis gibi kokuyor.
Sert çekirdekli ağaç çiçekleri çoğunluğu açtı.Bu da şeftali ağacının çiçekleri.
Bu çiçekte erken baharda açan zambakgillerden bir çiçek.
Erken baharda açan bir çiçek adını bilmiyorum ama her yıl bolca açıyor.
Bunlar da kanola; bu yıl kanola için sıkıntılı oldu.
Bu hayvan kanolasıymış.
Bakalım baharda arılar iş yapacak mı? belli olur.buraya kadar bahar havasıydı,
Bundan sonrası 1 nisan şakası:
Sabah kalktık her yer bembeyaz.
kanalonun kar görünce nasıl büzüldüğü görülüyor.
Bu yıl kış soğuk geçtiğinden, kanola ekili alanlar bozuldu.
Buğdaylar bu yıl iyi durumda, ısıdan dolayı iyi büyüdüler.
Tarla yoğurtlu ıspanak gibi oldu kar epey eridikten sonra fotoladım.
Yağan kar,ıslak ortama düştüğünden, erimiş buz durumuna dönmüş.
Mart ayı sonuna geldiğimizden artık bahar havasına yaklaştık.
Çünkü erik ağaçları çiçek açmaya başladı. Son dört gündür bahar havası iyi olarak sürüyor.
Arılar çok güzel çiçek tozu taşıyorlardı.Bir kovanın ana arısını görüntüledim.
Ana arı düzgün görünümlüydü.
Küçük ana arı yetiştirme kutucuğun da arılar yaşama devam diyorlar.
Anadolu her yerde yoğun kar görüntüleri varken bizde yağmamıştı.
Üç gündür hava bulutluydu.
Dün sabahtan hava soğumuştu, akşama doğru yağmur başladı.
Saat 18,00 den sonra yağmur kara çevirdi.Sabah baktık ki 15 - 20 cm arası kar yağmıştı.
Evin arkasından öteki mahalleye bakış.Çamaşır serilen bir ip yaş olduğundan kar yapışmış
Köpeği gezdirmeye çıkınca yoldaki izler baktım.
Sabah öğrenci servisi ve ekmek arabasının izlerinden başka iz yok.
Köy girişinden ana yola doğru izler gidiyor.Köy girişinden karşı ki tepelerde ormanlık alan görülüyor ama orası başka köyün arazisi.
Her yer kar, kıştan yakınırken bizde doğru dürüst kar yağmadı.
Diğer yerler karlı ve soğuk olunca dolayısıyla bizde etkileniyoruz, hava tam olarak ısınmadı.
Hava kapalı olsa da ılık olduğundan bir kaç gündür arılar çiçek tozu taşıyorlar.
Dün hava çok güzeldi ama bugün hava bulutlandı, iyice bozmadan arılara bakım yaptım.
Geçen hafta az olarak koyu şerbet vermiştim.
İki kovan şerbeti almamıştı birisi ana kaybetmiş.
Bu kovan sonbaharda daraltılmış güçlü bir kovan.
Bazı kovanlardan bahar daraltılması olarak birer çerçeve daha aldım.( bölmenin arkasına koydum)
Bu çerçeve de bal kemerli, yavrulu örnek çerçeve.
Temiz hava gerektiğinden, yumurtlama alanı uçma deliğine yakın olarak oluşturulmuş.
Yavru alanları daha kış görünümünde, çok az alanı kaplıyor.
Geçen hafta verdiğim şerbeti yumurtlama alanı yakınına koymuşlar.
Varrao ile savaşta kayık şerbetlik altına, birinci dönem kesilip atılan erkek gözlü yavrulu alan yerine, ikinci olarak bal deposu olarak yapılmış peteğin balı bitmiş.
Bu yıl kış daha etkili oldu, bu yüzden kışın açması gereken çiçekler hala açamıyor.
Bu gün kırda gezdim, gördüm ki: bu çiçekler az da olsa açmaya başlamış.
Evin bahçesinde bir yerli çuha çiçeği açtı.
Yerli olanlar ekilmeden her yıl çıkıyor, diğer renkli olanlar hibrit olduğundan her yıl yeniden ekilmesi gerekiyor.
Kırda bodur ballıbabaların uçlarında yeni yeni çiçekler görülmeye başladı.
Bodur ballıbabalar arılar için erken baharda can simidi oluyor.
Bu çiçekler kış aylarında açardı, adını bilmiyorum.
çiçek olarak biraz papatyaya benziyor çok kısa boylu olduğundan soğuktan çok etkilenmiyor.
Bu çiçekten arılar tarafından çiçek tozu kaynağı olarak yararlanıyor.
Bu da çok küçük çiçekli arıların konduğu bir çiçek.
Havalar daha uygun olmadığından arılar çiçeklerle ilgilenemiyor.
Yabani hardallar açınca arılar rahatlar.
Arıcılık açısından uygun olmayan bir sonbahar ve arkasından ocak ayında soğuk kış günleri geçti, bir kaç gün öncesine kadar soğuklar sürüyordu.
Dün hava güneşliydi, ben de yarın için hazırlık yaptım.
Sabah hava güzeldi bende arılığa gittim.
İyi ki sabah gitmişim öğlenden sonra yağmur yağdı.
Kovanların bazılarını açtım baktım.
Bu güçlü kışlamış ve kıştan çıkmış bir kovan görüntüsü.
Bu da daha az güçlü bir kovan.
Arıların çerçeve üstlerine yaklaşması iyi değil.
Arılar benimle ilgilen diyor.
İkinci bir arılık daha var. Orada ki arılar deneme amaçlı olarak oraya koydum.
Bu arıları bir komşudan aldım.
Yaklaşık 10 yıldan beri bir kez ben formik asit yapmıştım. varrao ilaçlaması olamadan hayatını nasıl sürdürüecekler bakalım.
Epeyce de güçlü görünüyorlar.
Üzerine ağırlık bulamadım değişik şeyler koydum.
Bu yıl ana arı üretim kutularını buraya taşıyacağım.
Üçüncü arılık var orasını ilerde görüntülerim.
Burada sık sık fırtına oluyor.
Arıları yukarıya kaldırsan devriliyor, yere yakın yapsan nemden etkileniyor.
Arılığa gidince kapağın birisi uçmuştu, bende kapağı sabitleme yoluna gittim.
Uzak arılıktan gelirken her yerde küçük su çukurları dikkatimi çekti.
Toprak çok gevşek zaten hiç taş bulunmuyor.
Bir yerde biraz su dursun orası o kış çöküyor, gölcük oluyor.
Arıcılığın en büyük derdi olan varraonun üremesi, kovan içi davranışları, ve kovanın etkilenmesi konusunun işlendiği bilgilendirme toplantısı.
Bilecik küçük bir il olmasına ve az sayıda üyesine karşılık toplantıya 158 kişi gelmişti.
Toplantı başlamadan önce arıcılar yerini aldılar. Sunum başlamadan önce yönetim yorumlarını yapıyor.
Arıcılık.gen.tr Yönetimi, sunum öncesi ön sırada yerini almışlar.( Bir nöbetçi moderatör dışında)
Artık konu içeriği olan sunum başladı.
Burada Sayın Murat Çakır'ın sunum anında doğal tebessümü görülüyor.
Arıcılar sunumu çok dikkatle izlediler.
Bildiğimiz adıyla foto Sadettin sunumu yandan izliyor.
Toplantı için koşturmuş, sonucu düşünüyor olsa gerek.Toplantı sonunda Bilecik ekibi sohbette.
Hüseyin Avni Özcan, Bilecik Vali Yardımcısı,Sadettin Ergin, Halil Bilen, Bilecik Başkanı Arif Uysal, arka da Mustafa Tayyar.
Vali Yardımcısı arıcılığı seviyor olsa gerek toplantıyı sonuna kadar izledi. Toplantı birinci ara sonunda yemek molası verildi.
Kendilerine teşekkür ederim.
Toplantının istenilen şekil de düzgün ve katılımlı olması için çalışanları yürekten kutlarım.
Arıcılar kış aylarında boş kalınca arıyla ilgili olan işlerin dışında başka işlerle de uğraşıyorlar.
Bende boş zamanları değerlendirme amacıyla bahçede su çıkarma işine girdim.
Bir burgu yaptım.
Daha önce iki adet daha yapıp kullanmıştım, onlar eskiyip hurdaya çıkmıştı.
Onlar daha büyük olduğundan tek başına kullanmam biraz zordu. Ben de 70/76 borudan aldım şekildeki burguyu yaptım.
60 cm boyundaki bu boruyu üstten pb 40 x 40 x 1,5 profil boruya sapla kaynattım.Toplam boyu 5,5 metre oldu.
Ortasına ara parçası koyup cıvatayla ek yaptım.
İki parça olunca taşıması kolay oldu.Aynı matkap gibi sağ yönde döndürüp toprağı deldim.
Döndürme işlemini zincir ve manivela yardımıyla yaptım.İlk başlangıçta burgunun dik durması gerekiyor buna özen göstermek gerekiyor.
Burgu deposu dolduktan sonra topraktan çıkarma işlemini boru anahtarıyla yaptım.
Geriye çıkarılırken dolu olarak çıkıyordu.
Bu şekilde doldur, boşalt işi tamalamaya çalıştım.Burgunun delici ucu helisel bir lama, yanlarında temizleme çapaları var.
Daha yukarıda helisel uca dik durumda iki kesici ucu kaynaklı.
Borunun toprağa sıkışmaması için üzerinde ince kaynakla çapı daha genişletilmiş. Delme işlemi yapılırken yarım metre sonra sarı bir çorak toprak çıktı.
1 metre sonra ince kırmızı bir toprak 3 metre sonra çakıllı kum başladı.
resimde bu çakıllı kum görülüyor.
3,5 metrede ilk yüzeysel su göründü.
arkasından 30 cm kadar beton gibi çok sert bir kat çıktı, burası beni iyi uğraştırdı.
Dört, beş saatte sert katı geçtim, şimdi ince kumlu katman geldi.
İnce kumlu kat su katmanı olduğundan, kuyuda yaklaşık şu anda 1 metrenin üzerinde su var.
Suyu nasıl değerlendireceğiz düşünelim.
Yaz aylarında su seviyesi yüksekliğine bakacağız.
Genel olarak 21 aralık gün dönümüne kadar sonbahar sürdüğünden, uygun bulduğu günlerde dışarıya çıkıyorlar.
Pazartesi günü hava açıktı ve güneşliydi, uygun sıcaklığı da olunca arılığa gittim.
Arılar sanki yaz ayına benzer çalışma içindeydi.
Yatay girişlerine bakılırsa sanki bir yerden bir şey taşıyor gibiler.Genelde gücüne göre kovanlarda bu durum vardı.
Kovan dışında uçanlar varken, bazılarıda sanki güneşliyormuş gibi uçma deliğinin üstünde duruyorlar.Zayıf olanları gözden geçirdim, içlerine baktım, iki tanesini kapattım.
Arılığın yakınında bulunan suda arılar vardı, çok erkende olsa güçlüler yavru çıkarmaya da başlamış olabilir.